ÖZEL ESASLARA TABİ OLAN (KOD LİSTESİNE ALINAN) MÜKELLEFLERİN DURUMU VE
GENEL ESASLARA GEÇMENİN (KOD LİSTESİNDEN ÇIKMANIN) YOLLARI
Vergi Dairesi Başkanlığınca “hakkında olumsuz tespitler yapılan mükellefler listesine alınma” olarak isimlendirilen bu uygulama mükellefler tarafından “Kod’a alınma” olarak bilinmekte ve birçok mükellef tarafından ihtilaf konusu yapılmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı EVDO (Eski VEDOP) Sisteminde de sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya kullananlara ilişkin bir liste bulunmakla birlikte gerek bu listeye haklarında inceleme yapılarak rapor düzenlenen mükelleflerin alınıyor olması ve gerekse bu listeye alınma için denetim elemanları tarafından form düzenlenmesi sonucu liste İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca oluşturulmuş hakkında olumsuz tespitler yapılan mükellefler listesi kadar kapsamlı değildir. (1 Şubat 2010 itibariyle 325.740 mükellef) İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının hakkında olumsuz tespitler yapılan mükellefler listesi diğer büyük illerde benzer listelerinin oluşturulmasında da emsal alınmıştır.
Mükellefler Hakkında Yapılan Tespitler (KOD) Listesi
Kod-1: Vergi İnceleme Raporuna göre sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği tespit edilen mükellefler ile bunların ortakları ve kanuni temsilcilerinin kurdukları veya ortak oldukları şirketlere ilişkin liste
Kod-2: Vergi İnceleme Raporuna göre sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı tespit edilenlere ilişkin liste
Kod-3: Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği konusunda haklarında vergi inceleme raporu bulunan mükelleflerin ortakları veya kanuni temsilcilerine ilişkin liste
Kod-4: Bastırdığı belgelerin zayii olduğunu, çalındığı veya kaybolduğunu bildirenlere ilişkin liste
Kod-5: Vergi Dairelerinin yaptığı tespit sonucunda;
5/1: Haklarında vergi inceleme raporu bulunmamakla birlikte sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği konusunda tespit bulunanlara ilişkin liste
5/2: Haklarında vergi inceleme raporu bulunmamakla birlikte sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı konusunda tespit bulunanlara ilişkin liste
5/3: Adresinde bulunamayanlar ile sarih adresi tespit edilemeyenlere ilişkin liste
5/4: Defter, belge ibraz etmeyen veya incelemeye sevk edilenler ile birden fazla döneme ilişkin olarak KDV beyannamesini (süresinden sonra verilenler hariç) vermediği tespit edilenlere ilişkin liste
Kod-6 (Taklit edilen Belgeler): Kendisi hakkında herhangi bir olumsuz tespit ya da vergi inceleme raporu bulunmadığı halde belgelerinin taklit edildiği tespit edilen mükelleflere ait liste
Kod-7: Mükellefiyetleri bulunmayan ancak üçüncü kişiler veya diğer tüzel kişilikler vasıtasıyla sahte belge organizasyonu içerisinde bulunduğu ve sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ticareti yaptığı tespit edilenlere ilişkin liste
Kod-8: İlgili şahıs ve firmaların iş ve ikamet adreslerinde yapılan yoklamalarda bulunamamalarından dolayı 2004/13 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi gereği mükellefiyetleri re’sen terk ettirilerek kapatılan mükelleflere ilişkin liste
Kod-9/1: Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği ve kullandığı konusunda hakkında vergi inceleme raporu bulunan ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından oluşturulan olumsuz mükellefler listesinde yer alan mükelleflere ilişkin liste
Kod-9/2: Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı konusunda hakkında vergi inceleme raporu bulunan ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından oluşturulan olumsuz mükellefler listesinde yer alan mükelleflere ilişkin liste
Uygulamada bağlı olduğu vergi dairesince hakkında olumsuz tespitler yapılan mükellef bir yazı ile yapılan tespitlerin KDV Grup Müdürlüğü’ne iletilmesi sonucu hakkında olumsuz tespitler yapılan mükellefler listesine dahil edilmekte hakkındaki olumsuzluğun ortadan kalkması neticesinde de yine vergi dairesinin talebi üzerine söz konusu listeden çıkarılmaktadır.
KDV indirim işlemleri denetiminde kullanılmak üzere özel esaslara tabi olan mükelleflerden, mal veya hizmet alan mükelleflerin 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca müteselsil sorumlu tutulmayacakları haller aşağıdaki şekilde belirlenmiştir. Bu mükellefler hakkında genel esaslara göre işlem yapılır.
Hakkında SMİYB kullandığı yönünde rapor düzenlenerek “SMİYB Kullanan Mükellefler” listesine alınan mükelleflerin bir kısmı yukarıda belirtilen işlemleri yapmak yerine listeden çıkarılması için önce vergi dairesi müdürlüğüne başvurmakta bu başvurunun reddi üzerine de işlemin iptali istemiyle vergi mahkemelerinde -genellikle de yürütmeyi durdurma talepli- dava açmaktadırlar. Açılan davaların bir kısmında mahkemeler yürütmeyi durdurma talebini kabul etmekte ve işlemin iptaline karar vermektedirler.
İdare, mahkeme kararları üzerine mükellefin “KDV iade işlemleri açısından mükellefler hakkında yapılan tespit sonuçları listesi”nden çıkarılmasını kabul etmekte ancak 84 No.lu KDV Genel Tebliği’nde haklarında özel esaslar uygulanan mükelleflerin genel esaslara dönüş için olumsuz raporlara istinaden yapılan tarhiyatların (tarhı öngörülen vergi ve buna ilişkin hesaplanacak gecikme faizi ile kesilmesi istenen cezanın ödenmesi veya bunların tamamı için teminat gösterilmesi, SMİYB kullanma raporundan sonra olumlu bir inceleme raporunun intikal etmesi durumları dışında) SMİYB düzenleme raporlarına istinaden tarh edilen vergilerde % 100 , kullanma raporlarında ise % 95 veya fazlasının nihai yargı kararıyla terkin edilmesi gerektiği hükmünden hareketle vergi mahkemesince verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarını nihai yargı kararı olarak değerlendirmeyerek söz konusu mükellefler hakkında özel esaslara göre işlem yapmaya devam edilmesini istemektedir.
6111 sayılı Bazı kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına yönelik kanundan faydalananlar,
6111 sayılı Bazı kamu Alacaklarının Yeniden yapılandırılmasını içeren kanununun yürürlükte olduğu süre içerisinde M.B. Gelir İdaresi Başkanlığının 22.04.2011 tarih ve 27913 sayılı resmi gazetede yayımladığı 115 seri numaralı Genel tebliğ ile mükelleflerin Özel esaslardan çıkmalarını sağlayacak koşulları belirlemiştir.
Bazı mükellefler 115 seri numaralı Genel Tebliğin içeriğini pek dikkate almadan özel esaslara tabi tutuldukları dönemler veya 2006-2007-2008-2009 dönemlerinin tamamı için 6111 sayılı yasa kapsamında KDV matrah artışında bulunmak suretiyle kod listesi diye anılan özel esaslar kapsamından çıkacaklarını sanmışlardır. Hâlbuki 115 seri numaralı genel tebliğde yazılan koşullar 84 seri numaralı KDV genel tebliğine atıfta bulunmakta olup, buna göre özel esaslar uygulamasından çıkmalarına olanak sağlamaktadır.
115 seri numaralı KDV genel tebliği uyarınca, Aralık/2009 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (II/1.5) bölümü kapsamında;
- Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma,
- beyanname vermeme,
- adresinde bulunamama,
- defter ve belge ibraz etmeme,
fiillerine ilişkin olarak olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara tabi olan mükelleflerden 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun 7 ve 9 uncu maddeleri kapsamında KDV artırımında bulunanlar, artırım tutarlarının tamamını ödedikleri ya da 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğinin4 (X/6) numaralı bölümünde açıklandığı şekilde teminat gösterdikleri tarihten itibaren özel esaslar kapsamından çıkarılacaktır.
115 seri numaralı genel tebliğ uyarınca,84 seri numaralı genel tebliğin ; (II/2.1), (II/2.2), (II/2.3.1) ve (II/2.3.4) bölümlerine göre haklarında özel esaslar uygulananlardan KDV artırımında bulunabileceklerin ise artırımda bulunmaları genel esaslara dönüşlerini sağlamayacağı belirtilmiştir.
ÖZEL ESASLARDAN GENEL ESASLARA GEÇEMEYECEK MÜKELLEFLER:
1-Haklarında Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme raporu bulunan mükellefler. (Söz konusu mükellefler 6111 sayılı yasanın 9.cu mad. 6.bendi uyarınca matrah artırımında bulunamayacaklardır.)
2-Haklarında Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge Kullanma Raporu Bulunanlar,
3-Haklarında Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği Konusunda Tespit Bulunanlar,
4-İşletme Kapasitesi ile İş Hacmi Arasında Açık Nispetsizlik Tespit Edilenler.
Mevcut uygulamalara göre sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenleyen bir mükellef hakkında vergi incelemesi sonucu hem vergi inceleme raporu ve hem de “teknik rapor” diye adlandırılan VTR (vergi tekniği raporu) düzenlenmektedir. Bu teknik rapora göre sahte fatura düzenleyen firmadan fatura alan bütün mükelleflerin bağlı bulunduğu vergi daireleri tarafından kullanıcı durumunda olan bu mükelleflere cezalı tarhiyatlar yapılabilmektedir. Ya da bu kullanıcı durumunda olan mükelleflerin ilgili vergi daireleri mükellefleri telefonla arayarak ilgili KDV beyannamelerini düzeltmeleri istenmektedir.[3] Kimi zaman bu düzeltme ile ilgili yazı ilgili vergi dairelerinden kullanıcı mükelleflere yazılı olarak da tebliğ edilebilmektedir. [4]
KOD’a giren mükellef, (gerek kullanıcı olarak ve gerekse düzenleyici olarak) KOD’dan çıkması oldukça güç ve birçok mücadele vermesi gereken işlemlere maruz kalabilmektedir. KOD’a giren şirketlerin ticari itibarları zedelendi gibi piyasada hem müşteri kaybetmekte ve hem de ticari prestiji önemli ölçüde zedelenmektedir.
Özel Esaslara Alma (KOD 4 veya 5’e Düşme) İşlemi Nedir?
Bilindiği gibi, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) kullanılması veya düzenlenmesi fiilleri ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin KDV iade talepleri 84 KDV Tebliği kapsamında ve “özel esaslar” bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilmektedir.
1.1.2010 tarihinden itibaren KDV iadelerinde merkezi otorizasyon üzerinde 53 Seri Nolu KDV Sirkülerine göre elektronik ortamda KDV iadesi talep etme uygulaması başlamıştır. Burada, elektronik
ortamda 53 Sıra Nolu KDV Sirküleri gereğince işlem yapılmaktadır.
Maliye Bakanlığı tarafından 7.1.2010 tarihinde yayımlanan 53 Seri Nolu KDV Sirkülerinin uygulamaya konulmasından sonra yaklaşık 8 ay geçmiştir. İnternet vergi dairesi sistemine konulan yeni iade mekanizması ile beraber bilhassa imalatçılar yönünden iade istenmesi işlemleri zorlaştırılmıştır.
Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 2010/2 sayılı KDV İç Genelgesi yayınlanmıştır. Bu iç genelgeye göre özel esaslardan genel esaslara geçiş ile ilgili konulara açıklık getirilmiştir. Söz konusu genelgede idarenin kendi iç bünyesel işlemleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Bu genelge 2010 yılından itibaren sahte fatura düzenleyen ve kullananlar bakımından genel ve özel esasları yeniden düzenlemiştir. Özellikle özel esaslardan genel esaslara geçişler, haklarında KDV açısından ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulanan mükelleflerle ilgili açıklamalara yer verilmiştir. 2010 yılı öncesi uygulanmakta olan KOD’a giriş ve çıkışlar 2010 yılından sonra yeni bir sisteme entegre edilmeye çalışılmaktadır.
Sahte fatura kullananlar ve düzenleyenlerle ilgili olarak temelde KDV Genel Tebliği 84 baz alınmıştır. Bu tebliğe dayalı olarak inceleme sırasında sahte fatura kullananlar ve düzenleyenlerle ilgili olarak inceleme elemanları tarafından yapılması gerekli işlemler ve düzenlenecek formların düzenleniş şekli açıklanmaktadır.
Vergi inceleme elemanları tarafından, inceleme sırasında sahte fatura kullandığı tespit edilen mükelleflerle ilgili olarak “vergi inceleme raporlarına eklenecek özel esaslara tabi olacak mükelleflere ilişkin tablo” eklenmektedir. Bu tabloda özel esaslar tablosu bulunmaktadır. Burada rapora ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Raporu düzenleyenin adı soyadı, unvanı, raporun tarih ve numarası, raporun ait olduğu dönemler, raporun türü, vergi türü ve tarhiyat tutarı, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenen dönemler, yine SMİYB kullanılan dönemler yer almaktadır. Daha sonra hakkında rapor düzenlenen mükellefe ilişkin bilgiler, rapora dayanarak özel esaslar kapsamına alınacak mükellefler, SMİYB düzenleme raporlarında; hakkında rapor düzenlenen mükellefin ortakları ve kanuni temsilcileri ile kurduğu veya ortak olduğu diğer firmalar (1.seviye) olarak yer almaktadır. Ve en son olarak ise bu tablonun altında 1. seviye kapsamındakilerin kurdukları veya ortak oldukları firmalar 2. seviye bazlı tablo halinde adı soyadı, unvanı, TC no, vergi no, vergi dairesi, ve ilişki türü bulunmaktadır.
Özet olarak, sahte fatura düzenlenmesi veya kullanılması ile ilgili olarak KOD uygulaması sonlanmıştır. Bunun yerine “KDV İadesi Risk Analizi Projesi” kapsamında yeni bir uygulama başlamıştır.
Diğer taraftan, düzenlenen vergi inceleme raporlarına Ek 1 diye adlandırılan ve iki sayfadan oluşan özel esaslara geçişe ilişkin bir tablo eklenmektedir. Bu tablo vergi inceleme raporlarının ekinde yer almaktadır.
Diğer yandan, haklarında olumsuz tespitlere veya ihtiyati tahakkuk ve hacze ilişkin ayrı bir tabloda (EK:2 olumsuz tespitlere ilişkin bildirim formu) bu mükellefler internet ortamında yer alacaktır.
Ek 3 olarak ise, “hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunanlardan mal/hizmet alanlara ait form” yer almıştır. Bu form gereğince olumsuz rapor veya tespit bulunanlardan mal alanların bildirimi ile ilgili ayrıntılı tablo düzenlenmiştir.
Son olarak, ek 4 form “özel esaslardan çıkış yazısı” olup, bu form özel esaslardan genel esaslara geçişi gösteren ve 84 Nolu Tebliğin 2. bölümünde belirtilen olumsuz durumlar nedeniyle “özel esaslara tabi” tutulan mükellefin genel esaslara dönüşünü temin etmektedir.
Özel esaslardan çıkış yazısında 3 adet sütun yer almıştır. Bu sütunlarda çıkışla ilgili olumsuz raporda yer alan vergi, ceza, gecikme zammı ve faizlerin ödenip/ödenmediği, teminat gösterilip/gösterilmediği, en son düzenlenen olumsuz raporun ilgili olduğu dönemden itibaren (5) yıllık tarh zamanaşımı kadarlık bir süre geçip/geçmediği gibi bilgiler yer almaktadır.
Öte yandan, mahkeme kararına dayalı olarak “genel esaslara geçme talebi” olanlar için ise, bu konuda ne gibi işlem yapılacağı konusunda açıklık bulunmamaktadır. Sahte fatura kullandığı iddiasıyla kendisine tarhiyat yapılan mükellefler bu durumu inceleme raporuna ekli tablodan (EK:1-Tablo) öğrenir öğrenmez ilgili vergi dairesini muhatap alarak vergi mahkemesinde dava açma hakları vardır. Burada raporun ekindeki özel esaslara geçiş tablosunun rapor ile mükellefe tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde dava açılması ve yürütmenin durdurulması talep edilmelidir. 2010 yılından önceki KOD uygulamasında KOD 4 yada 5’e alınan mükellefler vergi mahkemelerinde veya söz konusu tebliğ esas alınarak Danıştay da dava açtıkları görülmüştür. Bu mükellefler, sahte fatura kullananlarla ilgili KOD uygulamasını iptal ettirmişlerdir.
Açılan bir dava dolayısıyla KOD uygulaması nedeniyle KOD 4’e alınan şirket, Danıştay 3. Dairesi tarafından Maliye Bakanlığının bu uygulaması hakkında yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Karar Danıştay 3. Dairesinin E:2009/6111 sayılı kararı ile durdurulmuştur. Bu çerçevede maliye idaresi söz konusu mükellef hakkında yapmış olduğu uygulamaları kaldırmıştır. Konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 9.6.2010 gün ve 1013 sayılı yazı ile mükellef Form 21 ile EVDO sistemi üzerinden KOD’dan çıkartılmıştır.
Yine açılan bir başka davada ise, Danıştay 3. Dairesi tarafından verilen kararda; KOD’dan çıkarılmayan bir mükellefin tazminat talep edeceğine hükmedilmiştir. Anılan kararda: “KOD’dan çıkarılması, çıkarılmasının mümkün görülmemesi halinde sebep ve yasal dayanaklarının bildirilmesini talep eden mükellefin, bu talebinin vergi dairesince yerine getirilmemesi halinde manevi tazminata hükmedilebileceği” şeklinde karar verilmiştir.
Gelir İdaresi mükellefler nezdinde KOD uygulaması yaparak KDV indirim hakkının sınırlandırılması biçiminde ulusal yargıçlar, yasal olmayan fişleme yapamayacaklarını, indirim hakkının reddini gerektiren olay ve şartlar bakımından, gerçeğin satın alma zincirinin her aşamasında alım-satım muamelelerinin her ikisini de içerecek şekilde çift yönlü olarak meydana çıkarılması gerektiğini, satın alma zincirinin aşamaları arasındaki ilişki ve buna bağlı sonuçlar için vergi yükümlülerinin hukuka aykırı işlemlerle ilişkilendirilerek, varsayıma ve genellemeye dayalı işlem yapılamayacağını ortaya koymaktadır.
BİLGİ:
2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun "İdarenin Sukutü" başlıklı 10'uncu maddesinin ikinci bendi aşağıdaki gibidir.
"2. (4001 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile değişen fıkra) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idarî makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.
Buna göre GİB başvurduğunuz tarihten itibaren 60 gün geçtikten sonra, 30 gün içerisinde dava açabilirsiniz. Bu duruma idare hukukunda "zımni red" denmektedir.
Teşekkürler,
Gelirler Kontrolörleri Derneği
İsmail DÜLGER, YMM
Mustafa ALPASLAN, SMMM
Eda KAYA, Denetçi